1958’de kurulan, ilk dönemlerinde 50 metrekarelik bir atölyede imalat yapan Öztiryakiler bugün 149 bin metrekare kapalı üretim alanında 4 bin 750’yi aşkın ürün çeşidi ile mutfakların projelendirilmesi, kurulması, eğitimlerinin verilerek işletmeye açılmasına kadar tüm süreçlerin planlaması, üretimi ve servis desteği hizmeti sunuyor. 10 grup şirketinde bin 300 çalışanı, 4 bölge müdürlüğü, 60 bayisi, 64 yetkili servisi ile yaygın pazarlama ve satış sonrası hizmet servis ağına sahip olan firma, yurt dışı pazarda ise 5 kıtada 100’ü aşkın ülkede dağıtım kanalları ve yetkili servisleri ile sektöründe dünyada ilk 15 firma arasında. Ancak, endüstriyel mutfak devi olarak bilinen firma aynı zamanda 15 yıl önce sessiz sedasız girdiği zeytin ve zeytinyağı sektöründe de emin adımlarla ilerliyor.
BİN 800 DÖNÜM, 40 BİN AĞAÇ
Ailenin zeytincilik serüveni Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kenan Öztiryaki’nin doğaya olan sevgisinin, “Ağacı sevmeyen insanı sevemez” anlayışıyla birleşmesi üzerine başlamış. 2004 yılında, İzmir Menderes’e bağlı Çakaltepe’de kendilerine ait 300 dönüm arazi için Bornova Zeytincilik Enstitüsü’nden, “Zeytinliğe elverişlidir” raporu alan aile hemen kolları sıvamış. Söz konusu alan daha önce hiç ekilmediği, yakın civarında da ekili tarımsal arazi olmadığı için organik üretim yapma kararı alınmış. Yarısı ‘Gemlik’, yarısı ‘Domat’ olmak üzere 10 bin fide dikilmiş. Bu deneyimden memnun kalan Öztiryakiler, 2010 yılında da İzmir Karaburun’da da Milli Emlak’tan bin 500 dönüm arazi kiralayıp burada da 30 bin adet ‘Edremit’ tipi yağlık zeytin fidanını toprakla buluşturmuş.
SOYADLARINDAN ESİNLENDİLER
2010 yılında da Manisa Akhisar’daki Zeytin Zeytinyağı ve Türevleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde yıllık 750 ton zeytin işleme kapasiteli tesis satın alınmış. Aile burada halen ağırlıklı olarak kendi bahçelerinden gelen mahsulleri işliyor. Şimdilik sıkım organik sertifikalı bir başka tesiste yapılıyor. Ailenin tek markaları var. O da, Öztiryaki soyadından esinlenerek oluşturulan ‘Tirya’.
Yusuf Kenan Bey’in 2004 yılında ilk fidanı kendi eliyle diktiğinden bugüne işin yönetiminde bulunan oğlu Yiğit Öztiryaki, grup olarak yaptıkları araştırmalar sonucunda bu üründe gelecek olduğunu gördüklerini ve bu öngörüye bağlı olarak bir takım yatırımlar yapıp kendilerine hedefler koyduklarını söylüyor. Zeytin üreticisi bir ülke olmamıza rağmen kişi başı tüketimin çok düşük olduğunu belirten Yiğit Bey, önümüzdeki yıllarda bu miktarın artacağını tahmin ettiklerini kaydediyor.
BEYLİKDÜZÜ’NDE SATIŞ YERİ VAR
Akhisar’daki zeytin işletmelerinde kendi bahçelerinden gelen mahsullerin bir kısmını toptan şekilde direkt, diğer kısmını da İstanbul Beylikdüzü’nde açtıkları fabrika satış mağazasında hem perakende, hem de ticari işletmelere (restoran, hotel vs) satışını yaparak değerlendirdikleri, önemli bir kısmını da ihraç ettikleri bilgisini paylaşan Yiğit Öztiryaki, şöyle devam ediyor:
“Satışını yaptığımız zeytin ve zeytinyağı ürünlerinin tüm süreçleri (bahçeden sofraya kadar) kontrolü tarafımızca yapıldığı için müşterilerimiz hem kalite, hem de fiyat olarak memnun. Türkiye’de maalesef aracı enflasyonu olduğundan bir ürünün bahçedeki fiyatı ile sofradaki fiyatı arasında çok fark var. Bizim iş modelimizdeki önceliğimiz bunu minimize edip tüketicilerimizin sağlıklı ve makul fiyatlarda zeytin ürünleri yemesini sağlamak.”
2022’DE SIKIM TESİSİ GÜNDEMDE
Karaburun’daki zeytinlikteki ağaçların 2022’den sonra ciddi anlamda verime geçmesini beklediklerini dile getiren Yiğit Bey, ekliyor: “Planlarımız arasında butik bir zeytinyağı sıkma tesisi açmak var.”