Manisa Köprübaşı’na bağlı Bozburun’da 14 yıl önce arazi satın alan Mustafa-Esra Hazer çifti, sektörde adeta ezberleri bozmuş. Tek bahçede ‘Arbosana’, ‘Arbequina’, ‘Chiquitita’, ‘Domat’, ‘Edremit’, ‘Gemlik’, ‘Koroneiki’, ‘Lecciana’ ve ‘Picual’ yetiştirerek bir ‘ilk’e imza atan çift, 2019’dan beri katıldıkları uluslararası yarışmalarda da pek çok ödül kazanmış ve nihayetinde 2022 World Olive Oil Ranking’te ilk 100’e girip 37’nciliğe yükselmiş.
Yenilikçi bir kimliğe sahip olan İstanköylü Mustafa Hazer, zamanında Balıkesir Burhaniye’ye gelmiş ve Körfez bölgesinde zeytinlik edinmiş, zeytinyağı fabrikaları kurmuş. Aynı zamanda ilçeye elektrik getirmiş, sinemanın açılışına öncülük etmiş. Zaten lakabı da ‘makinist’ imiş. Daha sonra işleri oğlu Kaya Hazer devralmış. Fabrikayı çalıştırıp zeytinliği işlerken yan işler de yapmış. Ama birtakım şanssızlıklar sonucunda işler bozulmuş, aile fabrikayı geride bırakıp 1970’te İstanbul’a yerleşmiş.
HAZER SOYADI GERİ DÖNDÜ
Şu anda zeytinliği üçüncü kuşaktan Mustafa Hazer, eşi Esra Hazer’le birlikte yönetip geliştiriyor. Mustafa Bey zirai faaliyetleri, sıkım ve paketleme işlerini üstlenmiş. Esra Hanım ise pazarlama, sevkiyat, tadım ve harman konularına bakıyor. Mustafa Hazer’in zeytine ilgisi doğuştan…
2008’de, ‘Hazer’ soyadının yeniden zeytine dönmesi gerektiğine karar verdikten sonra yaklaşık 2 yıl yurtdışından getirttiği kitaplardan okuyarak modern zeytinciliği öğrenmiş. Sonrasında bu bilgileri çiftçiler, fabrikatörler ve tüccarlarla görüşerek olgunlaştırmış. 2010’da da eşiyle birlikte ilk fidanlarını toprakla buluşturmuş.
Ailenin zeytinliği Manisa Köprübaşı’nın Bozburun köyünde. Bozburun 500 metre rakımda. Bahçe ise 460-620 metre arasındaki yamaçlarda. Rakımdaki 160 metrelik oynamadan da anlaşılacağı üzere dik yamaçlar. Rakım yüksekliği gece gündüz sıcaklıklarını ekstrem seviyede oynatıyor.
ESKİYLE YENİNİN HARMANI
Mustafa Bey, “Bunun meyvede yarattığı stres, yağın aroması için büyük avantaj. İç Ege’deyiz. Bir sonraki köye kar yağar, bize yağsa da tutmaz. Demirköprü Barajı paha biçilmez bir mikroklima zeytin için. Toprağımız taşlı, geçirgen. Su tutmaz. Su azsa yağda aroma artar. Bahçemiz bir vadinin sağına ve soluna oturmuş durumda. Kuzeyden gelip güneye giden vadimiz yaz-kış bir baca gibi serin rüzgarlar sunuyor ağaçlarımıza. Zira havalanma zeytinde çok önemli. 20 yıllık istatistiklere göre senede 300 gün güneş var. Zeytin güneşin meyvesi. Dedem derdi ki, ‘Evlat! Zeytin; güneşi, taşı, yamacı ve rüzgarı sever.’ Biz dedemizden babamızdan duyduklarımızı unutmadan, modern teknikleri gelenekle harmanlayan bir zeytincilik yapıyoruz” diyor.
YERLİ DE VAR YABANCI DA
Hazer çiftinin şu anda 20 binin üzerinde ağaçları var. Zeytinliği kurarken stratejileri benzersiz tek bir bahçe ürünü sunmakmış. Bunun için çeşit tercihlerini de ona göre yapmışlar. Bu bilinçle, ‘Edremit’, ‘Gemlik’, ‘Domat’ gibi yerli cinslerin yanı sıra ‘Koroneiki’, ‘Arbosana’, ‘Arbequina’, ‘Picual’, ‘Chiquitita’ ve ‘Lecciana’ da dikmişler. “Bildiğimiz kadarıyla Türkiye’de tek bahçede yerli-yabancı 9 farklı çeşit zeytin yapan tek üreticiyiz. Türkiye’de sadece bizim bahçede meyveye yatmış olan ‘Picual’, ‘Lecciana’ ve ‘Chiquitita’ çeşitlerimiz mevcut. Bu sayede sadece nihai tüketicimize değil, aynı zamanda bizimle çalışmayı tercih eden Çırağan Kempinski ve Vakko gibi işletmelere benzersiz harmanlar yapıp, onlara özel lezzetler de sunabiliyoruz. Müşterilerimiz arasında Amerika’da faaliyet gösteren bir yabancı marka da var. Onlara yaptığımız özel harmanlarla dünya çapında ödüller kazandılar. Yani sadece Bozelli olarak değil, başka markalar altında da tüketicileri mükemmel zeytinyağımızla buluşturmaya açığız.
Uzun yıllar süren ve halen devam eden öğrenme sürecimiz sonucunda, 2022’de dünyanın en iyi zeytinyağları listesinde ilk 40’ta yer aldık. Öncelikli hedefimiz, yurtdışında Türk zeytinyağından kalitesiyle bahsettirmek. Ama aynı zamanda bu kadar farklı zeytin çeşidini tek bahçede birleştiren bir üretici olarak ve Bozburun’a ait özel mikroklimanın da avantajından faydalanarak kişiye ya da kuruma özel kusursuz ve dengeli harman yaratan ilk ve tek marka olmak” diye de ekliyorlar.
İCAT EDİLMİŞ BİR MARKA
Hazer çiftinin tek markaları var: Bozelli… ‘Bozelli’ icat edilmiş bir marka. ‘Boz’, bahçelerinin bulunduğu Bozburun’un ilk hecesi. Aynı zamanda ‘bozmak’ kelimesinin de ilk hecesi. Zira ezber bozmayı hedefliyorlar. Peki, nedir bu ezber? Mustafa Bey, bu soruyu da şöyle yanıtlıyor: “Bahçemizi kurarken İspanyol uzmanlar, ‘Ağaçları yamaca dikmeyin’ dediler. Biz ise dedemizden, babamızdan öğrendiklerimizi uyguluyorduk. (Ki onlar, yamaçtaki zeytinin yağının daha iyi olacağını söylerlerdi.) Yörenin insanları da, ‘Edremit dikmeyin’ diye uyardılar. Halbuki biz köyün, Demirköprü Barajı’nın yarattığı mikroklimanın ‘Edremit’ten şahane bir yağ yaratacağına inanıyorduk. Haklı da çıktık. Markamızın ikinci hecesi olan ‘Elli’ de çift anlamlı. Hem elle hasat ettiğimizi ifade ediyor, hem de oralara ellerden-uzaklardan geldiğimizi.”