Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

Toroslar’ın eteğinde, Göksu Nehri tarafından parçalanarak oluşan Taşeli Platosu’nun üzerinde yer alan Mut, mikroklima iklimi ve coğrafi avantajlarıyla kayısıdan sonra zeytinde de zirveyi zorluyor. Hicri 1316 tarihli Salname kayıtlarında, “İlçedeki aşılanmış yabani zeytinlerden gayet nefis zeytin ve zeytinyağı çıkar. İhtiyaçlarından fazlasını çevre ilçelere gönderirler” ifadelerinin yer aldığı Mut, Ege ve Marmara’nın zeytincilikte yıllardır başaramadığı sıfır asitli aromayı ilaçsız üretim ve gelişen sanayi altyapısıyla çoktan gerçekleştirmiş durumda.
MUT’UN YILDIZI GİDEREK PARLIYOR
Yüzölçümü ile Mersin’in en büyük ilçesi konumundaki Mut’un denizden yüksekliği 300 metre. İlçede 670 bin dekar tarım arazisi mevcut. Mersin zeytin üretiminin yüzde 56’sının, Türkiye üretiminin ise yüzde 5.6’sının yapıldığı Mut’ta geçmişte yabani zeytinlerin aşılaması yöntemiyle yaklaşık 400 bin ağaç verimli hale getirilmiş. Son 10 yılda dikilen ağaç sayısı 6 milyon civarında olup ilçenin toplam zeytin ağacı varlığı 12 milyon 500 bine çıkmış. Halen de 80 bin dekarlık alan 3 milyon adet zeytin dikmeye müsait bekliyor. Mut’ta 280 bin 570 dekar arazide yaklaşık 400 bin ton zeytin işleniyor. İlçede 23 zeytinyağı, 10 da zeytin işleme tesisi mevcut. Bunlardan biri de Sazak Zeytincilik…
NÖBET ŞİMDİ ÜÇÜNCÜ KUŞAKTA
Ailenin zeytincilik geçmişi 1990’lara dayanıyor. Mustafa Sazak’ın ham zeytin alım satımı ile başladığı yolculuk, sonrasında oğlu Nail Sazak’la devam etmiş. Ardından üçüncü kuşağı temsilen çocukları İbrahim, Mustafa ve İrem Sazak bayrağı devralmış. 2007 yılında bin 100 metrekare kapalı alana sahip üretim tesislerini kuran aile, günlük 40 ton zeytin işlemeye başlamışlar. 2020’de ikinci makinelerini alıp 80 ton kapasitesine ulaşmışlar. Hem kendi zeytinlerini hem de bölgedeki diğer üreticilerin zeytinlerini işliyorlar.
Sazak kardeşler, zeytinliklerinin fabrikalarının da bulunduğu Yapıntı Mahallesi’nde olduğunu söylüyor. “Yaklaşık 50 dönüm. Ağaçlarımız genel olarak ‘Ayvalık-Edremit’ çeşidi. Hem yağlık hem sofralık olarak değerlendiriyoruz. Mut’un rakımından dolayı nem oranı düşük değerlerde (yüzde 10-40) seyrediyor. Zeytin yetiştiriciliğinde tüm dünyanın en büyük sorunları olan zeytin sineği-zeytin güvesi gibi zararlılar ve halkalı leke hastalığı gibi etmenlerin yöremizin iklim şartları sayesinde görülmemesi, Mut açısından önemli bir ayırt edici özellik. Bu sayede burada zeytin sineği oluşmuyor. Bu nedenle herhangi bir ilaçlamaya gerek duymuyoruz. Bu da en kaliteli zeytin ve zeytinyağlarını üretmemize imkân sağlıyor” diyorlar” diyorlar.
HEDEFTE MARKALI İHRACAT DA VAR
Zeytin ve zeytinyağlarına tüketicilerin kolayca ulaşabilmesi için 2016 yılında kendi sosyal medya hesaplarını ve internet sayfalarını oluşturduklarını paylaşan aile üyeleri, “Kargoyla Türkiye’nin dört bir yanına ürün gönderiyoruz. Toptan ve perakende satışımızın yanında ihracatı da düşünüyoruz. Bunun için gerekli bilgi ve belgeleri sağlama sürecindeyiz. Mut yöresinin zeytinyağı ihracata çok uygun. Yüksek kalitede olduğu için bu konuda şanslıyız. İlerleyen süreçte ihracat hedefimizi gerçekleştirmek de kararlıyız. Zeytinyağımızın sadece soyadımızı taşıyan kendi markamızla satılmasını istiyoruz. Ülkemizde buna doğru bir eğilim ve yönlendirme olduğu için bu süreci en kısa zamanda başlatacağımızı düşünüyoruz” diye de ekliyorlar.


İbrahim Sazak, İrem Sazak, Mustafa Sazak, Nail Sazak, Elif Ayşe Sazak