Milas Uyku Vadisi Tarım Kooperatifi’nin zeytin ve zeytinyağına yolculuğu 2016 yılında iki kişinin ilçede zeytinlik sahibi olmaları ve üçüncü kişilerle güçlerini birleştirme fikriyle başlamış. 10 kurucu üye ile Aralık 2016’da kooperatifin kurulmasıyla başlayan süreç günümüzde doğaya ve doğal üretime gönül vermiş, zeytin ağacının kutsiyetine ve birleştiriciliğine inanan 60 kişiden oluşan güzide bir topluluğa dönüşmüş. 2 yıl gibi bir sürede hukuki altyapı oluşturulmuş ve bu yapı ülkemizin tarım alanında örnek gösterilecek bir kimliğe bürünmüş.
KENDİ TESİSLERİNİ KURUYORLAR
Kooperatif Başkanı Bayram Barun, “Ülkemizde kooperatif denilince akla gelen konut yapı kooperatifleridir. Biz, -Ankara’da yaşayan bürokrat ve işadamları olarak- çoğunluğunkinden farklı bir yoldan gitmeyi tercih ettik. Zeytin ağacı, kutsal dallarının altında bizi bir araya getirdi. Herbirimizde ayrı bir heyecan ve üretim yapma, sağlıklı ürünler tüketme ülküsü gittikçe artan bir amaca evrildi” diyor.
Kendilerine ait üç parça zeytinliği üyelerin aidatları ve ödemeleri ile kooperatife kazandırdıklarını, geçen mayısta da zeytinyağı üretim tesislerinin inşaatına başladıklarını söyleyen Barun, sezona yetiştirebilmek için de hummalı çalışma içinde olduklarını paylaşıyor. 2018 sezonu ürünlerinin çoğunu kooperatif üyelerinin tüketimine ayırdıklarını, çok az miktarlı da olsa sosyal medya ve birebir şeklinde tanıtım amaçlı satışlar gerçekleştirdiklerini belirten Bayram Barum, “Gördük ki; ülkemizde ve dünyada, kaliteli ürüne yönelen, sağlığını hem korumak, hem de sağlıklı yaşamak için fiyatı ne olursa olsun özellikli ürünleri arayıp talep eden önemli bir kitle var” diye konuşuyor.
PREMİUM ÖDÜLLE TAÇLANDILAR
2018 yılında ürettikleri çok özel iki ürünle ulusal bir yarışmada premium ödüller kazanmışlar. Bu ödüller de onlar için çok cesaretlendirici ve daha da iyiyi üretme hedeflerini hiç bozmadan devam ettirme, hatta geliştirme yönünde itici güç olmuş. Bayram Barun, “İstenince ve bu istem akılla, bilimle, teknoloji ile desteklenince bu ülkede bu alanda dünyaya örnek olabilecek kalitede ürünler daha çok ortaya çıkacak. Sayısı az da olsa bugün dünyanın pek çok yerinde düzenlenen kalite yarışmalarında önemli ödüller kazanan markalarımız var ve gün geçtikçe de sayıları artacak” görüşünü dile getiriyor.
Kaliteli ürün elde etmenin çok meşakkatli ve oldukça yüksek maliyetler içeren bir yöntem olduğunu baştan kabul etmek gerektiğinin altını çizen Barun, şöyle devam ediyor: “Elde edilen ürünün insan sağlığına vereceği desteğin somut sonuçlarını gördüğümüzde aslında dünyanın üçüncü veya dördüncü büyük üreticisi konumunda olan ülkemizin bu alanda yapacağı çok şeyin olduğunu daha da iyi kavramış bulunuyoruz. Bireysel çabaların yanında bu alanda faaliyet gösteren veya gösterecek üreticilerin bir araya gelerek güçbirliği yapmaları ve devletin sağlayacağı yol göstericilik bu alandaki ilerlemelerin olmazsa olmazlarından. Özellikle tanıtıma devletin sağlayacağı katkı, ülkemizde üretilecek üst kalite zeytinyağı için hayati önem taşıyor. Tüm dünyada zeytinyağına sağlıklı bir yaşam için güçlenen eğilim ülkemizin bu alanda hak ettiği yere gelmesi için büyük avantaj sağlıyor.”