2002 yılında kurulan Doğa Derneği, o günden bu yana, binlerce üyesi ve gönüllüsüyle yaşamın benzersiz çeşitliliğini anlamak ve korumak için çalışıyor. Dernek nereye giderse gitsin orada yaşayan insanları ve onların doğa kültürünü temel değer olarak kabul ediyor. Bu nedenle geçen yıllarda Anadolu ve dünyanın her yerindeki kadim toplumlardan çok şey öğrenmiş. Bu benzersiz deneyimi ve değerli bilgileri kuşaklar arasında taşıyabilmek için Seferihisar Doğa Okulu’nun kurulmasına da önayak olmuş.
2 BİN 500 YIL ÖNCEKİ GİBİ
Orhanlı’da hayata geçirilen Seferihisar Doğa Okulu pek çok farklı insanın ortaya koyduğu bir imece. Seferihisar Belediyesi, Orhanlı Köyü Derneği, çok sayıda sanatçı, araştırmacı, düşünür ve gönüllü, Şubat 2014’ten beri, okulun araştırma, öğrenme ve üretim süreçlerini geliştirmek için el birliğiyle çalışıyor. Doğayı aracı kullanmadan okumanın ve çoğaltmanın peşindeki Seferihisar Doğa Okulu, Seferihisar’ın bir zeytin ilçesi olduğu ve binlerce yıldır ilçe ekonomisinin önemli kısmını zeytinyağının oluşturduğu gerçeğinden hareketle, yaklaşık 2 yıl süren çalışmayla bölgedeki kadim zeytinyağı üretim biçimini de mercek altına almış.
Çalışma sonucunda en lezzetli ve sağlıklı zeytinyağını üretmek için ağacın yetişmesinden yağın şişelenmesine kadar geçen süreç için 20 kriter belirlenmiş. Okulun geliştirdiği bu yöntem, yağı sadece asit oranına göre sınıflandırmak yerine, zeytin çekirdeğinin yere düştüğü andan yağın dolum aşamasına kadar bir yol öneriyor. İşte, ‘Orhanlı Taşbaskı Zeytinyağı’ belirlenen bu kriterleri sağlayacak şekilde üretilen ilk yerel yağ. Orhanlı’da zeytinyağı 2 bin 500 yıl önce Klazomenai’de nasıl üretiliyorsa şimdi de neredeyse aynı şekilde üretiliyor. Aradaki tek büyük fark taşların artık insan gücü yerine elektrikle dönmesi.
DÜĞMEYE 2013’TE BASILDI
Yavaş Dükkan Ürün Ağı Sorumlusu Asil Dugan, zeytin ve zeytinyağı konusunda 2013 yılında Orhanlı Köyü Kültür, Doğa, Gençlik ve Spor Kulübü Derneği ve Orhanlı Doğa Kültürü Derneği olarak birlikte çalışmaya başladıklarını belirterek, “Bu çalışmanın amacı Orhanlı Vadisi’ndeki zeytinliklerin satılmasını engelleyerek binlerce yıllık doğa kültürünü korumak, bu arada vadide üretilen zeytinyağının hak ettiği değerden satılmasını sağlamaktı. Orhanlı Köyü Kültür, Doğa, Gençlik ve Spor Kulübü Derneği marka çalışmaları yaptı. Tüzel kişilik adına ‘Orhanlı Taşbaskı Zeytinyağı’ markası alındı. Daha sonra Orhanlı Doğa Kültürü Derneği, ‘www.yavasdukkan.net’ isminde internet satış mecrasını oluşturarak zeytinyağının pazarlama kanalına destek verdi. Aynı zamanda zeytin üreticileri ve çobanlarla görüşerek, zeytinin filizlenmesinden aşısına, hasatından zeytinyağı haline gelmesine kadar bütün süreç hakkında araştırma yaptı. Doğa Derneği’nin de sürece dahil olmasıyla üretimin biyoçeşitlilik ayağı tamamlandı ve ‘Yavaş Zeytinyağı’ kriterleri oluşturuldu” diyor.
PRESİDİUM LİSTESİNE GİRDİ
‘Erkence’ ve ‘Memecik’ ağırlıklı zeytinlikler Seferihisar Orhanlı Vadisi ve Aydın Menteşe Dağları çevresinde bulunuyor. Zeytin meraları kriterlerini taşıyan ve bu kültürü devam ettiren birçok üreticiyle çalışılıyor. Sıkım, köydeki taş baskı işliğinde ve Çine’deki anlaşmalı bir tesiste yapılıyor. ‘Orhanlı Taş Baskı Zeytinyağı’ ve ‘Örfene’ olmak üzere iki markaları var. ‘Orhanlı Taş Baskı Zeytinyağı’nın ismini korumaya çalışılan değerler oluşturmuş. ‘Örfene’ ise bölgede kolektif çalışma sistemine verilen ad. Yağların üretim şekli biyolojik çeşitliliği desteklediğinden dolayı kurdun, kuşun, insanın ve zeytinin ortak üretimi olan yağa bu isim verilmiş. Halen www.yavasdukkan.net ve Doğa Okulu’nda bulunan Yavaş Dükkan köşesi aracılığıyla kullanıcılara ulaşıyorlar. 2018’de iç piyasaya 2 ton zeytinyağı satmışlar. Bunun yanında 4 ton da ihraç etmişler. ‘Örfene Memecik Serisi’, 2019’da, Slow Food Biyoçeşitlilik Vakfı’nca küçük üreticileri ve kaliteli doğa dostu üretimleri korumak için geliştirilmiş bir ürün tescil modeli olan ‘Presidium’ listesinde yer alarak tescillenmiş.
Asil Dugan, sözlerine noktayı ise şöyle koyuyor: “Ailemiz geniş. Orhanlı Vadisi’nde yaşayıp, 5 kuşaktır zeytin kültürünün içinde varlığını devam ettiren ekip arkadaşlarımız var. Bizler, zeytin ormanının içinde yaşayan bir canlıyız.”