FİRMA: Yeşilbaşak Olea Ltd. Şti.
MARKA: Yeşilbaşak Olea
BÖLGE: Aydın, Çine, Akçaova, Karcıdağ
Zeytinyağından daha fazlası
Bahçelerinde zeytin ağacı olan evlerde büyüyen Dağdeviren ve Candan ailelerinin en kaliteli yağları üretip sunmak ve insanların bu mucize ürünle ilgili kafalarındaki şüpheleri silmek için çıktıkları yolda hayata geçirdikleri ‘Yeşilbaşak Olea’ daha ilk yılında 2 altın madalya almış. Yola çıkış hikayesini Ali Rıza Candan ve Mesut Dağdeviren’den dinledik.
Aydın’ın Çine ilçesi antik çağlardan beri zeytin ağacının tamamen doğal olarak yetiştiği bir coğrafya. Çine Ovası’nın etrafını çeviren Gökbel Dağı, Madran Dağı, Sarıdağ ve Karcıdağ etekleri zeytin ağaçlarıyla kaplı. Bu bölgede zeytinyağı üretiminin antik çağlardan beri var olduğu son yıllarda keşfedilen -kayaların oyulmasıyla yapılmış- zeytinyağı işliklerinden anlaşılıyor. Günümüzde bile arazi yapısından kaynaklı yollar olmamasından dolayı zeytinler eşek ve katırlarla taşınıyor. Zeytini taşımak zeytinyağını taşımaktan daha zor olduğundan antik çağ zeytincileri de çözümü ürettikleri yerlere küçük atölyeler kurup sıkmakta bulmuşlar. Antik Yunanların inancına göre kutsal bir aileden gelmiş olmanın en önemli işareti bir zeytin ağacının altında doğmuş olmakmış. İşte, bahçelerinde zeytin ağacı olan evlerde büyüyen Dağdeviren ve Candan aileleri de bu coğrafyanın fertleri olarak en kaliteli yağları üretip sunmak, insanların bu mucize ürünle ilgili kafalarındaki şüpheleri silmek için yola çıkmışlar.
İKİSİ DE AİLEDEN ZEYTİNCİ
Öykümüzün kahramanlarından Ali Rıza Candan, zeytinlerin peşinde bir serüven adamı. “Ya Allah” deyip her işin üstesinden gelebileceğinden asla şüphe etmiyor. Gezmeye doyamadığı dağların zeytinlerini ovaya nehir gibi akıtma sevdasıyla yollara düşüyor. Mesut Dağdeviren de tıpkı Ali Rıza Bey gibi zeytin ve zeytinyağı sevdalısı. Baba tarafı Dağdeviren, anne tarafı ise zeytin ormanlarıyla dolu koca bir dağa adını veren Karcıdağ sülalesi. Köklerinden geliyor bereketli dağların aşkı. Tek dileği, bolluk ve bereketiyle büyüdüğü bu dağların lezzetini her yere ve herkese ulaştırmak. Başı dik, gözü hep ileride. Onun için bir işi yapmak demek en mükemmelini yapmak demek. Dolayısıyla bu serüvene de bu kaliteyi tüm dünyaya tanıtıp dürüst bir marka olmak adına çıkmış.
O LEZZET HALA DAMAKLARINDA
“Her iki aile olarak çocukluğumuzdan itibaren zeytin hasatlarının keyfini, hasat sırasında kurulan sofra sohbetlerinin içinde buram buram zeytin dağlarının kokusunu hissederek büyüdük. Çocukluğumuzda zeytinyağını Akçaova-Gölbey’de evimizin önündeki ayak yağı çıkarma düzeneğinde yapardık. Yağın sıkılacağı gün sabah erkenden ocakları yakar, kazanlar kaynatırdık. Çok zevkli günlerdi. Bu düzeneklerde önce yulak dediğimiz taşla zeytinleri ezer, sonra ezilen bu zeytinleri şıhna diye tabir edilen ahşap işliklerin içindeki keselere katardık. Bu keseler içine biraz sıcak su katılıp annelerimiz tarafından ayaklarıyla çiğnenirdi. Çiğneme işlemiyle keselerdeki su ve yağ birlikte şıhnanın akıtma kanalından ön taraftaki küçük havuzlara akardı. Yukarı çıkan yağları yassı kaplarla toplardık. Ayak yağı denilen bu geleneksel üretim sırasındaki o nefis yağ ve kazanların altında yakılan pirina kokuları hala burnumuzda tüter. Hele ilk çıkan ayak yağını kazanların altındaki odun közleriyle kızartılan ekmeklere bandırıp yemek damağımızda kalan en lezzetli tattı” diyorlar.
KALİTE VE HİJYENDEN TAVİZ YOK
‘Zeytinyağından daha fazlası’ sloganıyla üretime geçen, bugüne kadar yüksek değerli polifenol içeriği sayesinde sektöre sağladığı katma değer ve tüketiciye sunduğu aroma farkıyla öne çıkan Yeşilbaşak Olea’nın zeytinlikleri Çine Akçaova Karcıdağ’da. ‘Delice’den aşılama. Yaşları bilinmiyor. Yüzlerce, hatta binlerce yıllık olduğu tahmin ediliyor. “Bu ağaçlar kıraç topraklarda kendiliğinden olur, yağmur sularıyla beslenir, meyveler Güney Ege’nin kızgın güneşiyle olgunlaşır. Bu süreç antik çağlardan beri böyle devam etmiş, nesillerimize kadar gelmiş. Biz yalnızca budamasını yapar ve hasada giderdik. Sonradan tamamen organik, ilaçsız üretimi yaptığımızı fark ettiğimizde bu üretimi tüm tüketicilere sunmak hedefiyle bu işletmeyi kurduk. Tesisimizi en hijyenik ve en kaliteli üretimi yapacak şekilde tasarladık. Bu fikrimizi hayata geçirirken de hiçbir şeyden taviz vermedik” diye konuşuyorlar. Tüketiciye web siteleri www.yesilbasakolea.com.tr ve instagram hesapları yesilbasakolea üzerinden ulaşıyorlar.
İLK YILDA ÇİFTE ALTIN MADALYA
İlk üretim yıllarında önce Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin düzenlediği 2021 Zeytinyağı Kalite Yarışması’nda meyvemsilik dalında, ardından da Zeytindostu Derneği’nin 14’üncü Ulusal Natürel Sızma Zeytinyağı Kalite Yarışması’nda altın madalya gelmiş. “Daha ilk yılımızda, ürettiğimiz yağlarla katıldığımız yarışmalarda birinci olup altın madalya kazanmamız bizi daha da motive etti, daha fazla çalışma arzusu kazandırdı” diyorlar.
Ali Rıza Candan, Mesut Dağdeviren