ODTÜ Metalürji Mühendisliği’ni bitiren Ahmet Edip Önder, yıllarca demir-çelik sektörüne emek vermiş. Bu dönemde öncü bir şekilde ithalat-ihracatla uğraştıktan sonra 2004 yılında doğa sevgisi ile Balıkesir Burhaniye’nin Yunuslar köyünde bulduğu 180 dönüm boş araziye yatırım yapıp ‘Ayvalık’ tipi zeytin fidanları dikmeyi kararlaştırmış. Ancak, emeklilikte uğraşmak istediği zeytinyağcılık işini 2013’te erken vefatıyla gerçekleştirmesi mümkün olmamış. Onun mirasına başta eşi Nurdan Fatma Önder olmak üzere ailesi sahip çıkmış. 2018 yılına kadar, ürettikleri zeytinyağını aile yakınlarına ve dost çevrelerine sunarak ilerlemişler. Sonrasında ‘Zen Olive’ markasına hayat vermişler. Bu marka onlar için sadece bir ticaret aracı değil, çevrenin isteklerini anlamaya ve bahçedeki problemlere uzun soluklu çözümler üretmeye çalıştıkları bir dönemin başlangıcı olmuş.
O AĞAÇLAR ŞİMDİ 15 YAŞINDA
Şu anda 15 yaşına ulaşan ağaçların bakımı ve gelişimi ile Nurdan Fatma Önder başta olmak üzere tüm ailece ilgileniyorlar. Bunun yanı sıra yerel mühendisler ve çiftçilerden de işçilik ve bilgi desteği alıyorlar. Böylece, çok emek isteyen ama bir o kadar da keyifli olan bu işe hak ettiği sabrı ve ilgiyi vermeye çalışıyorlar. Ahmet Edip Önder’in uzun soluklu ama yarım kalan hayallerini ileriki yıllara yayarak ilerlemek istiyorlar. “Zen Olive Çiftliği’mizde toplum sağlığı bilincinde sürdürülebilir tarım yapma çabası içindeyiz. Bölgemizdeki beklenmeyen hava şartlarına (don ve kuraklık gibi) mücadele haricinde, çok daha kolay erişimli ve ucuz olan tarım ilaçlarından uzak durup, organik tarım ilkelerini sadece etiket olarak değil, yöntem olarak benimseyerek ilerliyoruz. Bunun yanı sıra ağaçtan önce toprağımızın sağlığını önemsiyor, bölgemizdeki arazilerde büyük problem olan organik madde oranını artırmaya çaba harcıyor, organik gübrelerle toprağı besliyor ve yeşil gübreleme ile ilgili bahçemizde bölgesel olarak test uygulamalar yapıyoruz” diyorlar.
HEDEF, ARANAN MARKA OLMAK
Yakın zamanlı hedefleri arasında önce zeytinliklerinin doğru bakımını ve rutin eksikliklerini doğal ve organik yöntemlerle gidermek olduğunu paylaşarak, şöyle devam ediyorlar: “Bunun yanı sıra her yıl zorlaşan ve değişen iklim koşullarına karşı gelecek kuşakların da sağlığını dikkate alarak rutin çözümler üretmek istiyoruz. Bu sene bahçemizde en büyük zorluklardan biri olan sulama işlemini çözmek istiyoruz. Bahçemiz büyük olduğu ve iki parsele yayıldığı için sulamanın da her köşeye ulaşabilir ve eşit dağılabilir olmasına çaba harcayacağız. Tüm bunların sonrasında ürün kataloğumuzu genişleterek yolumuza devam etmek ve ülkemizi yurtdışında temsil edebilen kalitede zeytinyağı sunabilen markalardan biri olmak istiyoruz.