Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden olan Hatay, aynı zamanda zeytinin anavatanı kabul ediliyor. Sınırlarında çok sayıda zeytin yabani formunun bulunması da bunun bir kanıtı sayılıyor. TÜİK 2016 verilerine göre 1 milyon 730 bin tonluk Türkiye dane zeytin üretiminin 135 bin 900 tonluk kısmını üreten Hatay; Aydın, İzmir, Muğla, Manisa, Balıkesir ve Mersin’den sonra 7’nci sırada yer alıyor.
ÜRETİMDE 4’ÜNCÜ, AĞAÇTA 5’İNCİ
4 yıllık üretim ortalamaları incelendiğinde zeytin üretiminde ilk 10’da yer alan iller sıralamasında ise Hatay’ın 4’üncülüğe yükseldiğini görüyoruz. Hatay, ülkemizdeki toplam zeytin ağacı varlığı sıralamasında ise 14 milyon 994 bin 964 ağaçla 5’inci. Bu da ülke zeytin ağacı varlığının yüzde 9’unun Hatay’da olduğunu gösteriyor. Ayrıca, göz ardı edilmemesi gereken bir diğer konu, meyve vermeyen yaşta ağaç sayısının 3 milyon 579 bin 164’le en fazla Hatay’da olması.
TOPLAM 90 ZEYTİNYAĞI İŞLİĞİ VAR
Yöreye özgü 6 çeşit (Halhalı, Saurani, Sarı Habeşi, Karamani, Sayfi, Elmacık) tescil edilmiş olmakla birlikte ‘Kargaburnu’, ‘Celep’, ‘Hambelescik’, ‘Dikenli’, ‘Arravi’, ‘Tuffah’, ‘Eri’, ‘Balluti’, ‘Allene’, ‘Pisecik’ ve ‘Har’ gibi daha birçok türe rastlamak da mümkün. Hatay’da faaliyet gösteren toplam 90 zeytinyağı işliği buluyor. Bunların yıllık kapasitesi ise 105 bin 310 ton. TİM’in 2016 verilerine göre Hatay’ın zeytin ve zeytinyağı ihracatı 8 milyon 831 bin 620 dolar. Yine 2016 itibariyle Hatay’da toplam 8 bin 760 dekar alanda organik zeytin yetiştiriciliği yapılıyor.
POTANSİYEL NASIL GELİŞTİREBİLİR?
Sonuç olarak son çeyrek yüzyılda dünyada olduğu gibi Türkiye ve Hatay’da da zeytin gerek sağlık yönünden öneminin anlaşılması, gerek bahçe tesisi ve zeytinyağı gibi devlet desteklemelerinin artması sonucu dikim alanlarıyla birlikte yükselme trendine girmiş bulunuyor. Uzmanlar, Hatay kapsamında zeytincilik konusunda mevcut potansiyelin daha ileriye taşınması için yapılması gerekenleri ise şöyle sıralıyor:
Yeni zeytin bahçelerinin tesis edilmesi ve yakın geçmişte yapılanların ürüne yatması. Yaşlanmış bahçelerin gençleştirilerek yeniden verimli hale getirilmesi. Başta budama olmak üzere diğer kültürel işlemlerin bilinçli ve doğru bir şekilde yapılmasını sağlayarak birim alandan alınan ürünün artırılması. Düzenli ve yüksek verimli yerel çeşitlerin geliştirilmesi. Her yıl düzenli ürün veren yerel ve yabancı çeşitlerin adaptasyon çalışmaları yapılarak yöreye uyum sağlayan çeşitlerden bahçe tesis edilmesi. Dikim alanlarının artışına paralel olarak zeytin işleme tesislerinin açılması. Özetle Hatay, bu önlemlerin alınması halinde anavatanı olduğu zeytinde gerek ülkemizde, gerek dünyada hak ettiği yeri alacak görünüyor.