Karaburun’dan Selçuk’a zeytinin izini sürdük
Zeytin, Akdeniz havzasında hayatın ortak paydası... Tarih öncesi zamanlardan bu yana Akdenizlilerin yaşamında... Kültürü, lezzeti ve ekonomik değeriyle İzmir Yarımadası’nın da en karakteristik ürünü. Öyle ki, dünyadaki ilk modern zeytinyağı işliği, Urla’daki Klazomenai Antik Kenti’nde kurulmuş. Zeytinin bu bölgedeki yolculuğunu merak ediyor ya da klasik tatil anlayışından uzaklaşıp alternatif destinasyon ve rota denemek istiyorsanız sizin için ufuk açıcı bir önerimiz var: Zeytin rotası... İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Zeytince Derneği’nce oluşturulan ve zeytin yolcularını üreticilerle buluşturan, 7 etap 19 parkurdan oluşan rota inanın Akdeniz ve Ege’nin ortak paydası zeytine olan bakışınızı değiştirecek! Karaburun, Çeşme, Urla, Seferihisar, Güzelbahçe, Menderes ve Selçuk’tan geçen güzergahta yaşları 300 ila 2 bin arasında değişen 68 anıt zeytin ağacını ve nicelerini, zeytinyağı işliklerini, su kaynaklarını, zeytinyağı fabrikalarını, manzara/seyir teraslarını, zeytin ezme yerlerini, zeytinyağı yapımında kullanılan taşları, kamp yerlerini, kuyuları, yel değirmenlerini ve su değirmenlerini tanıyacak, İzmir’in bakir koylarını keşfedeceksiniz. İzmir’in de üye olduğu Dünya Gurme Kentler Ağı’na (DELICE) bağlanacak ‘Zeytin Yolu’nu arşınlamaya hazır mısınız? E, haydi o zaman!
ETAP 1: KARABURUN
Parkur 1: Balıklıova-Çatalkaya-Mordoğan
Balıklıova’da terk edilmiş dört işlik, Bizans dönemine ait bir işliğin de kalıntıları bulunuyor. Terk edilmiş işliklerden Balıklıova Yağhanesi’nin çatısı yıkılmış durumda. Ancak zeytin ezmede kullanılan iki taşı, presi ve çanağı korunmuş. Bahçesinde görebileceğiniz taşlar işlikte daha önce kullanılmış olanlar. Diğer üç işlikte ise sadece kırılmış taban taşları, mortarlar (havan, ezme kabı) görülebilir. Tek taşlı sistemle çalışan ve eşekle döndürüldüğü düşünülen bu antik işliğin yerel taşlardan yapıldığı tahmin edilen taban taşı ve ezme taşı halen duruyor. Balıklıova’dan Karaburun’a doğru eski yoldan devam edince yaklaşık 6 kilometre sonra zeytinyağı işliği ile un değirmeninin bir arada bulunduğu sanılan bir yapıyla karşılaşacaksınız. Günümüze sadece dört duvarının kaldığı bu büyük yapı 1970’lere kadar köylüler tarafından mağaza olarak kullanılmış. 8 kilometre sonra Çatalkaya tabelasını göreceksiniz. Köyde 1980’li yıllarda kapanan dört taşlı sistemle çalışan ve şu anda pres ile bocurgat sisteminin parçalarının da görülebileceği bir işlik yer alıyor. İleride Tariş Yarımada Kontinü Zeytin Sıkma Tesisi’ni görebilirsiniz. Köy kooperatifi, 1995’e kadar taş baskı sistemle çalışan fabrikanın binasını bu yıldan sonra Tariş’e devretmiş. Eski Mordoğan’a döner dönmez ise 2010’a kadar faaliyet göstermiş Morköy Kontinü Sistem Zeytin Sıkma Tesisi’ni göreceksiniz. Bu tesisin bahçesinde biri yaklaşık bin 500-2 bin, diğeri bin yaşından fazla olduğu tahmin edilen iki zeytin ağacı bulunuyor. Yol boyunca ilerlerken yaşları 300 ile 2 bin arasında değişen çok sayıda zeytin ağacını da görebilirsiniz. 2 kilometre sonra varacağınız Ayşe Kadın Camisi’nin bahçesinde önceden değirmen taşı olarak kullanılan eski bir pres altı bulunuyor. Eski Mordoğan’ın merkezinde de sadece zemin ve ezme taşı günümüze gelen yıkık yağhaneyi görebilirsiniz.
Parkur 2: Eski Mordoğan-Eğlenhoca–Kösedere–İnecik–Kaynarpınar–Boyabağ
Karaburun Yarımadası’nın en yoğun zeytinyağı işliklerinin bulunduğu bu rotada Eğlenhoca’da beş, Kösedere’de ise altı işliği ziyaret edebilirsiniz. Eğlenhoca’da dördü terk edilmiş, biri faal beş kontinü sistem zeytinyağı işliği bulabilirsiniz. Meydandaki terk edilmiş işliklerden biri, köy tarihi hakkında görsel malzemenin toplandığı müze şeklinde düzenlenmiş ancak resmi olarak düzenli çalışma saati bulunmuyor. Terk edilmiş diğer üç işlikten biri dört, diğer ikisi ise iki taşlı sisteme sahip. Köyün içinden geçerek İnecik ve Kösedere’ye devam ederseniz sol tarafta kontinü sistemle üretime devam eden bir yağ fabrikası göreceksiniz. Bu tesisi geçtikten sonra sağda İnecik sapağı yer alıyor. Köy merkezinde caminin önünde zeytin ezme taşlarını görebilirsiniz. Caminin alt tarafındaki terk edilmiş ilkokulun bahçesinde ise bir zeytin presi halen duruyor. Geldiğiniz yoldan İnecik sapağına geri dönüp sağa yönelerek Kösedere’ye ulaşabilirsiniz. Yol boyunca yaşlı zeytin ağaçlarını görebilirsiniz. Kösedere’nin içinden aşağıya doğru devam ederseniz sağlı sollu terk edilmiş zeytinyağı işliklerinin arasından geçebilirsiniz. Sol taraftaki iki yağ fabrikası yakın zamanda faaliyetlerini durdurmuş. Sağdakiler ise çatıları yıkılmış, iki ve dört taşlı sistemle çalışan işlikler. Kösedere–Eğlenhoca-İnecik sapağından Mordoğan yönüne yaklaşık 1.5 kilometre ilerlerken Kaynarpınar’dan içeri girdiğinizde Yarımada’da ender bulunan ve buharla çalışan zeytinyağı fabrikasının günümüze kalmış tek parçası olan bacayı fark edeceksiniz.
Parkur 3: Ambarseki–Saip-Karaburun Merkez–Bozköy–Tepeboz
Ambarseki sapağından içeri girdikten 600 metre sonra solunuzda hala faal zeytinyağı işliğini göreceksiniz. İki taşlı, taş baskı yöntemiyle çalışan bu işlikte iki de pres bulunuyor. Köy meydanında cami minaresinin önünde kırık bir orbis (yarım küre şeklinde zeytin ezme taşı) ile ahşap falaka, döğen ve dibek taşı geçmişte kullanılan üretim araçlarına dair fikir verebilir. Meydanı geçip yoldan devam ettiğinizde sağda iki işlik göreceksiniz. Biri restore edilerek tiyatro haline getirilmiş ancak şu anda kullanılmıyor. Onun hemen arkasındaki diğer işliğin çatısı yıkılmış olsa da içinde pres ve zemin taşları duruyor. Saip köyünün merkezini geçip ana yola doğru aşağı devam ettiğinizde yolun bitimine yakın terk edilmiş iki zeytinyağı işliği gözünüze çarpacak. Bunların çevresinde yüzlerce yıllık zeytin ağaçları yer alıyor. Terk edilmiş yağhanelerden dört taşlı sisteme sahip olanı restore edilmiş. İki taşla çalışan ve presi olan yağhanenin ise çatısı yıkılmış. Yağhanelerin olduğu bölgede yaşlı zeytin ağaçları da bulunuyor. Ana yola inip Karaburun merkeze doğru devam ettiğinizde ilçe girişinde sağda, günümüzde marangozhane olarak kullanılan terk edilmiş zeytinyağı işliği yer alıyor. Yanındaki tarlada da 500 ve bin yaşlarında zeytin ağaçları bulunuyor. Merkezden tabelaları takip ederek Bozköy’e ulaşabilirsiniz. Burada iki zeytinyağı işliği var. Birinde makinelerinin durduğu düşünülüyor. Dört taşlı sisteme sahip diğer yağhanenin ise çatısı yıkık durumda. İçinde pres ve tam amfora halen duruyor. Yine tabelaları takip ederek Tepeboz’a ulaştığınızda terk edilmiş zeytinyağı işliğiyle karşılaşacaksınız. Atla çevrilen dört taşlı zeytin ezme sistemi ve insanla çevrilen bocurgatlı pres bulunuyor. Köylüler, köyün merkezinde eskiden dört taşlı sistemle çalışan eski yağhanenin şu anda ev olarak kullanıldığını belirtiyor.
Parkur 4: Yeni Liman-Hasseki–Sarpıncık–Parlak–Salman
Hasseki’deki eski zeytinyağı işliği günümüzde ahır olarak kullanılıyor ve taban taşı binanın dışında duruyor. Köyün içindeki tabelaları takip ederek Sarpıncık’a ulaşabilirsiniz. Köyün camisi 1837’de yapılmış. Önünde dört taşlı sistem olduğu tahmin edilen eski bir zeytinyağı işliğinin kalıntıları bulunuyor. Köyde dört taşlı sistemle çalışan bir başka terk edilmiş zeytinyağı işliği daha var. Bu işlik iki katlı olması ve üst katından zeytinlerin ezme taşına döküldüğü yerin de görülebilmesi bakımından dikkat çekici. Köydeki zeytinyağı işliklerinin 1980 sonrasında kapandığını söyleyebiliriz. Sarpıncık’tan çıkıp düz devam ederek Parlak’a varabilirsiniz. Bu köyde terk edilmiş, çatısı yıkık, dört taşla çalışan iki zeytinyağı işliğini var.
Parkur 5: Balıklıova–Eğriliman–Küçükbahçe–Yaylaköy-Karaburun Merkez
Balıklıova’dan Karaburun Yarımadası’nın batı kıyısına geçerek kuzeye devam ederseniz Eğriliman’a varabilirsiniz. Bölgede Horasan küp parçaları gibi tarihi zenginliklere rastlayabilirsiniz. Anayola döndükten sonra tabelaları takip ederek Eski Küçükbahçe’ye ulaşabilirsiniz. Burada terk edilmiş zeytinyağı işliği bulunuyor. Dört taşlı ezme sistemiyle çalışan işlikte 1884 tarihli bir pres duruyor. Aşağı Mahalle olarak bilinen bölgede ise terk edilmiş bir zeytinyağı işliği daha görebilirsiniz. Anayola dönerek sağa ilerlemeye devam ederseniz Küçükbahçe Karaburun-Yaylaköy sapağından sola dönüp Yaylaköy’e ulaşabilirsiniz. Girişteki çeşmenin yanındaki zeytin ezme düzeneği ve mortarı görebilirsiniz. Büyükdere Vadisi yolunu takip etiğinizde Karaburun merkeze ulaşabilirsiniz. Bölgede çok sayıda yaşlı zeytin ağacı, iğnelik, anemon ve mis otu sizi bekliyor.
ETAP 2: ÇEŞME-URLA
Parkur 1: Çeşme–Çiftlik–Ovacık-Alaçatı
Çeşme’nin görülmeye değer tarihi ve kültürel değerlerinden biri Çeşme Kalesi. Çeşme Arkeoloji Müzesi’ni de barındıran kalede zeytinyağı pres taşı yer alıyor. Ovacık’ın Ballıdağ mevkisinde halen özel mülk olarak faaliyet gösteren ve cam bir odanın içinde duran süper pres zeytinyağı işliği dikkat çekici. Alaçatı’da bir restoranın bahçesinde üç taşlı ve 1990’lı yıllara kadar çuval baskı yöntemi ile sıkım yapmış bir işlikte kullanılan parçalar dekoratif amaçlı sergileniyor. Alaçatı Antika Pazarı adlı dükkanda çok sayıda zeytinyağı ve un değirmeni için pres, sonsuz vida ağırlık taşı ve mortar görülebilir.
Parkur 2: Zeytinler–Birgi–Barbaros–Kadıovacık-Ildırı
Zeytinler’de kontinü sistemle çalışan zeytinyağı fabrikası bulunuyor. Bölgede eski sisteme sahip zeytinyağı işliği kalıntısına rastlanmamış ancak köyde mortar görülebilir. Bölge aynı zamanda yaşlı zeytin ağaçları bakımından son derece zengin. Kadıovacık’ta eski sistemle çalışan iki işlik bulunuyor. Biri şu an içi saman dolu olan, makineleri satılmış eski zeytinyağı işliği binası. Ayrıca eski sistem bir işlik daha bulunuyor. Ildırı’da 1901’dea faaliyete geçmiş ve günümüzde restore edilmiş eski bir işlik de görebilirsiniz.
Parkur 3: Zeytinler–Uzunkuyu–Nohutalan-Germiyan
Zeytinler’de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri, dünyanın en büyük zeytinyağı müzesi olmayı hedefleyen Köstem Zeytinyağı Müzesi. Uzunkuyu’da kontinü sistemle çalışan zeytinyağı fabrikası var. Germiyan’da ise eski sistemle çalışan terk edilmiş işlik ile kontinü sistem zeytinyağı fabrikası yer alıyor. Köyün çeşitli bölgelerinde zeytin ezmede kullanılan ağırlık taşları görülmeye değer.
Parkur 4: Karaköy–Zeytineli–Posköy-Dağovacık
Karaköy özellikle yaşlı zeytin ağaçları bakımından zengin bir köy. Bölgede çok sayıda bin yaşında ve üzerinde zeytin ağacı tespit edilmiş durumda. Bir eski işlik de bulunuyor. Bunun yanında çeşitli yerlerde kırılmış orbis taşları ve mortarlar görülebilir. Zeytineli’nde ise yaşları 300 ile bin arasında değişen çok sayıda zeytin ağacının yanı sıra terk edilmiş ve çatısının büyük kısmı yıkılmış ancak içinde taşların ve presin durduğu zeytinyağı işliği bulabilirsiniz. Posköy’deki kalıntılar ise zeytinin bu bölgede tarih boyu ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Roma dönemine ait mortarlar, eski kuyular, at ya da insan gücüne dayalı olarak kullanılan zemin taşları görülebilir. Buradaki bir zeytinyağı işliğin yakınında yaşlı zeytin ağaçları da mevcut. Bölgede ağırlık taşı ve zemin taşının görülebileceği hala orijinal yerinde bulunan bir eski işlik daha var. Dağovacık’ta ise yine bir Roma yerleşimi üzerinde bulunan zeytinyağı işliğini görebilirsiniz. Orbis, mortarlar ve kuyular burada gözünüze ilk çarpan ayrıntılar olacak.
ETAP 3: URLA
Parkur 1: Urla Merkez
Urla’nın merkezi hem tarihi değerleri, hem zeytinyağı işlikleri, hem de kadim zeytin ağaçları bakımından son derece zengin. Bölgede terk edilmiş yedi işlik ve çalışır durumda üç kontinü sistem zeytinyağı fabrikası bulunuyor. Merkezdeki zeytinyağı, un ve şarap fabrikası binası ise Rumlardan kalan tescilli bir yapı. 16 dönüm alana kurulu bu tesisin mazotlu motorla çalıştığı, binanın inşasında 100 at arabası taş çekildiği söyleniyor.
Parkur 2: Urla İskele–Burgaz–Özbek-Yuvaca
Zeytinyağı ticaretiyle ünlü Klazomenai’de M.Ö. 6’ncı Yüzyıl’a tarihlenen işliğin kalıntılarına ulaşılmış, uzun süren çalışmalar sonucunda orijinaline uygun olarak ayağa kaldırılmıştı. Bugünkü zeytinyağı çıkarma sisteminin atası niteliğindeki işlik ve antik kent ziyarete açık. Burgaz köyü kadim zeytin ağaçları bakımından son derece zengin. Özbek’te terk edilmiş üç değirmen ve kontinü sistem zeytinyağı fabrikası bulunuyor. Eşrefoğlu Ahmet Zeytinyağı İşliği’nin bahçesinde tescilli kara selvi yer alıyor. Özbek de Burgaz gibi yaşlı zeytin ağaçları bakımından çok zengin. Yuvaca mevkisinde zeytinyağı işliği yok ama bölgedeki çeşmenin etrafında çok sayıda yaşlı zeytin ağacı bulunuyor.
Parkur 3: Kuşcular–Yağcılar-Demircili
Kuşçular Helvacılar’da yolun sol tarafındaki bahçelerde yaşları 300 ile bin 500 arasında değişen çok sayıda zeytin ağacı görülebilir. Köyün merkezindeki Urla Bağ Evi adlı tesisin bahçesinde 300 yıllık zeytin ağacı ile 2 bin 500 yıllık amfora bulunuyor.
ETAP 4: SEFERİHİSAR
Parkur 1: Seferihisar-Kavakdere–Orhanlı-Beyler
Orhanlı köyünün Eski Orhanlı olarak bilinen bölgesinde 1950’lerden kalan ve halen faaliyet gösteren taş baskı zeytinyağı fabrikası bulunuyor. Ayrıca bir de kontinü sistem zeytinyağı fabrikası var. Bölgede çok sayıda yaşlı zeytin ağacı bulunuyor. Beyler’de dar sokaklardan geçerek ulaşabileceğiniz köy merkezine yakın taş baskı sıkım yapan fabrika bulunuyor. Ayrıca kontinü sistemle çalışan iki zeytinyağı tesisi de var.
ETAP 5: GÜZELBAHÇE-SEFERİHİSAR
Parkur 1: Gölcük–Gödence–Çamtepe-Efemçukuru
Gölcük’teki terk edilmiş zeytinyağı işliğinin ne çatısı, ne de duvarları yerinde... Ancak içindeki taşlar ve makineler durduğu için açık hava müzesi izlenimi uyandırıyor. Gödence hem bölgenin zeytinyağı üretiminin büyük kısmını gerçekleştirmesi, hem de 40 yıldan fazladır çalışan kooperatifi ile bölgenin en önemli köyleri arasında. Gödence’de biri kontinü sistem olmak üzere toplam üç zeytinyağı işliği bulunuyor. Mazotla çalışan sisteme sahip Çalıkoğlu Un ve Zeytinyağı Fabrikası 1937’de Süleyman Bey tarafından kurulmuş. Ayrıca halen çalışan Ünal Zeytinyağı ve Un Fabrikası da bulunuyor. Gödence köy meydanına çıktığınızda kahvenin önünde bir mortar görebilirsiniz. Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi zeytinyağını kontinü sistemle elde ediyor. Derebağ mevkisinde 700-800 yaşında zeytin ağacıyla karşılaşmanız mümkün. Aynı zamanda civarda 500 yaşlarında zeytin ağaçlarıyla beraber biri bin yaşından fazla, diğeri ise yaklaşık 800 yaşında iki zeytin ağacını da görebilirsiniz. Dere kıyısında ise 600 yaşında zeytin ağacı yer alıyor. Çamtepe-Efemçukuru arasında bin 500 yaşının üzerinde zeytin ağaçları ile yaklaşık 2 bin yıllık iki zeytin ağacını görebilirsiniz. Efemçukuru girişinde ise mortar ve ağırılık taşı var.
Parkur 2: Güzelbahçe–Küçükkaya–Payamlı-Kavacık
Güzelbahçe merkezinde iki zeytiyağı işliği bulunuyor. Güzelbahçe Düğün Salonu’nun bahçesinde zeytin pres taşı, dört taşlı sistemin üç taşı ve aksamı dekoratif amaçlı kullanılıyor. İlçede bin ve bin 500 yaşlarının üzerinde zeytin ağaçlarını görmeniz mümkün. Yaka’da eski bir zeytinyağı işliği bulunuyor. İşlikte eskiden kullanılan taşlar dışarıda duruyor. İşliğin şimdiki sahipleri Mihriban Karaman ve Mustafa Türkelli kardeşler. Dedeleri Mustafa Türkelli’nin kurduğu, babaları Mansur Sadık Türkelli tarafından işletilmiş olan tesis 2004’ten beri kullanılmıyor. Ama randımanlı bir günde 5-6 ton zeytinden yaklaşık bin litre zeytinyağı çıkaracak kapasiteye sahip. Payamlı meydanında 30 yıl önce terk edilmiş zeytinyağı işliği var. Pres ve pomparyası Sait İzmit markalı olan işlik dört taşlı sisteme sahip.
Parkur 3: Güzelbahçe–Yelki–Çamlı–Bademler-Ulamış
Yelki’de iki zeytinyağı işliği bulunuyor. Önder Zeytinyağı Fabrikası iki taşlı, taş baskı yöntemi ile çalışıyor. 1938’de kurulan işlik üç nesildir kullanılıyor. Diğer zeytinyağı işliği ise Coşkun Zeytinyağı Fabrikası. Aynı zamanda Yelki’de 700-bin 800 ve bin 500-bin 600 yaşlarında zeytin ağaçları bulunuyor. Tabelaları takip ederek ulaşabileceğiniz Çamlı köy meydanında bir mortar görebilirsiniz. Buradan sonra uğrayabileceğiniz Bademler’de Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne ait zeytinyağı işliği bulunuyor. 1962’de kurulan işlikte sulu pres, taş baskı yöntemiyle üretim yapılıyor. Yakın zamanda organik sertifikalı üretim başlamış. Kooperatifin 50 dönüm organik sertifikalı zeytinliği var. Ulamış’ta üç zeytinyağı işliği bulunuyor. Bunların ilki olan Sözer Zeytinyağı Fabrikası’nda 2003 öncesine kadar iki taşlı sistemle taş baskı yöntemi kullanılmış. İkinci zeytinyağı işliği ise Ulamış Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’ne ait. 1972’de iki taşlı süperpres sistemle kooperatife ait zeytinyağı işliği olarak çalışmaya başlamış. Köyde elektrikle çalışan ve çuval baskı sistemiyle sıkım yapan bir başka işliğin kalıntılarına da rastlayabilirsiniz.
ETAP 6: MENDERES
Parkur 1: Görece–Dereköy–Akçaköy–Çatalca–Yeniköy-Menderes merkez
Bu rotadaki köylerde bulunan zeytinyağı ezme sistemleri diğer rotalardakilerden tamamen farklı. Zeytinyağı üretiminde kullanılan parçaları sokaklarda terk edilmiş olarak görmeniz mümkün. Gezerken zeytin ezme zeminleri, taban taşları, zeytin ezme taşları karşınıza çıkacak. Bunların bazıları hayrat olarak o sokakta oturanlar için yapılmış, bazıları ise özel mülk olmalarına rağmen mahalle sakinlerinin ortak kullandığı sistemler. Rota boyunca gezebileceğiniz Görece, Dereköy, Akçaköy, Çatalca ve Yeniköy’de de sokak aralarında bu sistemin farklı parçalarını görebilirsiniz.
Parkur 2: Menderes–Küner–Şaşal–Tekeli–Değirmendere–Çamönü-Ataköy
Rotanıza Menderes merkezinden başlarsanız kontinü sistemle çalışan Yeşilce Zeytinyağları Fabrikası’nı ziyaret edebilirsiniz. 15 yıl önce taş baskıdan kontinü sisteme geçen bu tesis 55 yıldır faaliyette. Ayrıca yine Menderes merkezinde 15’inci Yüzyıl’ın sonunda yapılan Kasımpaşa Camisi’nin arka tarafında bir taban taşı bulunuyor. Bu rotadaki köylerde zeytinyağı üretme sisteminin parçalarını sokaklarda terk edilmiş halde görmeniz mümkün. Küner’de bir zeytin presi ve skana (hamur haline gelmiş zeytinleri çuvala doldurulup ayakla çiğneyerek yapılan sıkımlarda kullanılan taş, ahşap çakma veya ahşap oyma, büyük kap), Şaşal köyü girişinde bir mortar, köy meydanında ise orbis görebilirsiniz. Buradan Değirmendere’ye geçip bir evin bahçesindeki zeytin presini ziyaret edebilirsiniz. Köyde aynı zamanda bir döküm zeytin kırma taşı da yer alıyor. Buradan Çamönü’ne geçince yine zeytin presleri ve taban taşları görebilirsiniz. Preslerden biri köyün ortak kullanımında. Bu rotanın son ziyaret noktası olan Ataköy’de yol boyunca karşınıza çıkan zeytin ezme sisteminin parçalarının tamamını bir arada bulabilirsiniz. İsmail Yeşilışık’ın evinin bahçesinde duran bu sistem, zeytin ezme taban taşı, zeytin ezme taşları, skana ve polümden oluşuyor. Bahçede aynı zamanda yaşlı bir zeytin ağacı var.
ETAP 7: SELÇUK
Parkur 1: Selçuk-Şirince
Gezinize Selçuk-Efes Kent Belleği’ni ziyaret ederek başlayabilir, sonrasında St. Jean Kilisesi’nde St. Jean Anıtı’ndaki iki zeytin ezme yerini görebilirsiniz. Roma dönemine ait zeytin ezme yerlerinden birinde taş yok, diğerinde var. Şirince’de yedi zeytin ezme taşı, ezme zemini, un değirmeni ve iki eski zeytinyağı işliği bulunuyor. Zeytin ezme taşlarından ikisi Şirince merkezde bulunan Çınaraltı Aile Çay Bahçesi’nin içinde yer alıyor. Diğer ikisi ise sadece dış duvarları kalmış olan eski işlik yerinde bulunuyor. 1980’den sonra kapatılan eski zeytinyağı işliğinin dışında da iki zeytin ezme taşı var. Buradan köy mezarlığına ilerlerseniz yaklaşık 600 yıllık ve 500-600 yıllık iki zeytin ağacını görebilirsiniz.