Cumhuriyet Bulvarı No: 82 Erboy 2 İş Merkezi

Bafa Gölü’nün doğusunda yer alan Latmos Dağı (Beşparmak Dağları), deniz, göl, orman gibi birbirinden farklı ekosistemleri bünyesinde barındırmasıyla Türkiye’nin en önemli alanlarından biri.

İşte, asırlardır sarp arazilerde var olan ve hiçbir gübre ya da zirai ilaç kullanılmadan yetişen ‘Memecik Zeytin Meraları’, 2015 yılında ‘organik zeytin bölgesi’ ilan edildi. Üreticiler, dört yıl süren denetim ve tahliller sonrasında kendi zeytin bahçelerine sertifika aldı. Ardından da bölgede kurulan ‘Bafa Doğal Yaşam Tarımsal Üretim Kooperatifi’, organik zeytinleri yine organik soğuk sıkım yöntemiyle sıkarak kusursuz zeytinyağına dönüştürecek projeler üzerinde çalışmaya başladı.

Kuraklığa ve susuzluğa dayanabilen bölgeye özgü ‘Memecik’ çeşidi zeytinler, organik tarım sertifikalı bahçelerden erken hasada uygun dönemde özenle toplanıyor. ‘Bafa Koop’ markası altında toplanan zeytinler sekiz saat içinde meyvemsi aroması bozulmadan ve kızışma başlamadan organik üretim şartlarına uygun sistemlerde sıkılıyor. Hiçbir şekilde su, ışık ve oksijenle temas etmiyor.

KOOPERATİF ÇATISINDA BULUŞTULAR

Kooperatif yöneticilerinden Funda Şentürk ve Nadi Güler, zeytin üreten işletmelerde bugüne kadar yapılan kırsal sosyoloji ve ekonomi çalışmalarında üretici geliri ile zeytinliklere bakım arasında yüksek bir korelasyon saptandığını söylüyor. “Verimliliğin ve kalitenin artması üretici gelirindeki artışla doğrudan ilgili. Bu nedenle son yıllarda geliri düşen üreticiler zeytinliklerine gerekli bakımı yapmayarak verimin azalmasını hızlandırıyor” diyor.

Bölgenin organik potansiyeli dolayısıyla zeytin üreticileri ve zeytinyağı fabrikalarının üretimlerinin ‘sertifikalı’ sürece doğru önünü açmanın kooperatif çalışmalarının ana ekseni olduğunu belirten Şentürk, “Çünkü genel zeytinyağı sektörü içinde giderek büyüyen ‘organik sertifikalı’ ürün ihracat pazarında da farklı açılımlar sunuyor. Dolayısıyla bölgede devam eden madencilik faaliyetleri ve Bafa Gölü’nün giderek tuzlanması gibi ekolojik problemleri kamuoyuna taşıyarak bölgenin doğal değerlerini ve organik zeytinini koruma hamleleri buranın ekoturizm ve agroturizm potansiyelini büyütecek” bilgisini aktarıyor.

KADİM BİLGİNİN GÜNÜMÜZE TERCÜMESİ

Bafa’nın suyunda fiziko-kimyasal veriler irdelendiğinde en dikkat çeken unsurun tuzluluk olduğuna dikkat çeken Güler, gölde 1957’de tespit edilen tuzluluk değeri yüzde 5.5 iken 2006’da bu oranın yüzde 16’ya çıktığının tespit edildiğini vurguluyor. “Köylüler, ‘Eskiden gölün suyunu içerdik’ diyor. Milas’taki toprak ve su kaynaklarının kirlenmemiş olması, organik üretim için uygun ekoloji ve rakımın olması, organik zeytin yetiştiriciliği yapılabilecek alanların çevreye zararlı sanayi tesislerine uzak olması, kimyasal ilaç ve gübre kullanımının düşük düzeyde olması, organik tarımı destekleyici geleneksel bilgi ve tecrübenin varlığı bölgenin ve projenin değerini artırıyor” diye konuşuyor.

‘Zeytinde Organik Dönüşüm’ adıyla yürüttükleri projenin yüzyıllardan beri kuşaktan kuşağa aktarılan zeytin üretimi konusundaki geleneksel bilginin akademik bilgi ve teknolojisiyle birleştirilmesi olduğunu paylaşan Funda Şentürk, ekliyor: “Özetle; kadim zeytin bilgisinin günümüze tercüme edilip, erişime sokulması. Bölgeyi, toprağı, iklimi, ağacı, budamayı bilen köylüye, akademik ve teknolojik desteğin sağlanmasıyla geleneksel zeytin üretiminin dönüşümünün sağlanması.”

YENİLİKÇİ MOBİL TEKNOLOJİLER

Projenin, aroması güçlü Milas zeytinlerinin uluslararası ölçekte ‘organik sızma zeytinyağı’ olabilmesi için gerekli bilgi ve teknik desteğin üreticilere ve bölgeye aktarılıp üreticinin organik üretime özendirilmesini amaçladığını söyleyen Nadi Güler, sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Çünkü ‘organik sertifikalı’ zeytinyağının sağlık sektöründe ‘destekleyici sağlık ürünü’ olarak girişiyle üretim ve pazarlama stratejileri değişti. Artık zeytinyağı yemeklik özelliğinin dışında çiğ içimlik olarak sağlık sektöründe kullanılacak bir ürüne dönüşüyor.

Türkiye’deki zeytin ağaçlarının yaklaşık yüzde 10’u Milas’ta. İlçe kırsal nüfusunun neredeyse tamamı zeytin yetiştiriciliği yapıyor. Bölge için geliştirilen yenilikçi mobil teknolojiler zeytinlerin bekletilmeden zeytinliklerde sıkılmasını ve yüksek kalitede organik sızma zeytinyağı üretilmesini sağlayacak.

Bu öncü modeller, zeytin üretimindeki dönüşümü gerçekleştirecek genç kuşak üreticilerin yenilikçi yüzü. Tüm üretim/dönüşüm prosesi, ürün geliştirme, pazarlama stratejileri afiş ve broşürlerle köylerde tanıtılarak zeytinde bölgesel bir dönüşüm sağlanacak.”