FİRMA: Lamponia Zeytinyağları
MARKA: Lamponia Olive Oil
BÖLGE: Kozlu, Asos, Çanakkale
Zeytinyağı hayattır
Kıdemli ralli yarışçısı Akın Bilgütay’ın sektöre armağanı Lamponia Olive Oil sınırları aştı, ihracata başladı, dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Bu yolculukta Akın Bey’in şimdi bir yardımcısı var: Adı, Merve Eren. 20’li yaşların başında, mimarlık öğrencisi bir genç kız. Markayı bu kez onun gözünden kaleme aldık. Keyifli okumalar olsun.
Lamponia, hikayesi olan bir zeytinyağı. Bin yıllar önce tarihe gömülmüş, şimdilerde pek de hatırlanmayan bir medeniyetin zeytin ağaçlarının dallarında filizlenen hatıraları gibi yeniden doğuşu simgeliyor. Assos’ta toprağın kucağına gömülen bir tarihi sanki yeniden dünyaya doğru fışkırtıyor. Üstelik de ölümün kıyısından dönen, hayata yeniden doğan genç bir adamın, kıdemli ralli yarışçısı Akın Bilgütay’ın ellerinden can bularak…
2011 yılında başlayan kanser rahatsızlığında İstanbul’dan uzaklaşarak geldiği Çanakkale Ayvacık’ın Kozlu köyünde biraz yorgunluktan uzaklaşmak, biraz da stres atmak için girdiği mutfakta yörenin enfes zeytinyağlarıyla buluşan Akın Bey, bu mucize sıvının doğal bir şifa olduğuna inanıp üretimine de başlamış. Kendisini binlerce yıldır aynı imbikten süzülen saf zeytinyağının şifacı kollarına bırakan Akın Bilgütay, zeytinin yağını, meyvesini, kısacası her ürününü bir mücevher gibi işleyip ‘Lamponia’nın asil ruhuyla bütünleştirmeye başlamış.
ZEYTİNYAĞINA GENÇ BİR KADIN ELİ DEĞDİ
Bu yolculukta Akın Bey’in şimdi bir yardımcısı var: Merve Eren… 20’li yaşların başında, mimarlık son sınıf öğrencisi bir genç kız. Kendi ifadesiyle İstanbul’un göbeğinde yaşayan şehirli bir insan. Yazları Çanakkale’nin köylerinde tatil yapan zeytin aşığı bir genç. Zaten zeytin ona hiç yabancı değil. “Ailem ve büyüklerim köy yaşantısında hayatlarını devam ettiren insanlardı. Ama günümüz dünyasında şartlar bizleri köy yaşamından alıkoydu. Özellikle genç insanlar şehir hayatının büyüsüne kapılıp doğal yaşamın güzelliklerini unuttular. Hayat farkında olmam için beni en iyi şekilde eğitirken, eksik parçamı bulmamı da sağladı. O da zeytin ağacına olan sevgimdi. Zeytinin aslında hayatımın bir parçası olabileceğini, bana ışık olabileceğini öğrenmek müthiş bir şeydi” diyor.
İşte tam da bu noktada, ‘manevi babam’ dediği, Lamponia Zeytinyağları’nın kurucusu Akın Bilgütay’ın yanında almış soluğu. Akın Bey’in her fırsatta Lamponia’nın gözbebeği olduğunu söylediğini, bir evlat gibi sahiplendiğini, kendisinin de bu durumu kıskandığını söyleyen Merve Eren, şöyle devam ediyor: “Manevi babam bir gün, ‘Haydi kıskanmayı bırak, bu mesleğini öğren. Böylece hem beni anla, hem de altın bir mesleğin daha olsun. Kadınlar toplumun her yerinde olmalı. Ayaklarının üzerinde duran güçlü kadınlar biz insanları her zaman geliştirir ve toplumuza hakkı sağlar. Artık zamanı geldi sen de çiftçiliği öğren. Bu yolda seni her zaman destekleyeceğimi, arkanda olduğumu bil’ dedi. Bu sözler beni yüreklendirdi. İşte benim bu güzel ve aydınlık yolumun serüveni böylece başlamış oldu. Şimdi genç kadın girişimci bir çiftçiyim. Bu yolda, durmaksızın ileriyi hedefleyen yapım gereği işin mutfağındayım. Bir yanda zeytinliklerde çalışırken, bir yandan da kurumsal çiftçi kimliğimle işi gururluyum.”
YAĞIN YANINDA KAHVESİ, PUDRASI DA VAR
En büyük hayalinin Türk zeytin ve zeytinyağını tanıtmak, yurtdışında Türkiye’yi en güzel şekilde temsil etmek olduğunu paylaşan Merve Eren, bunu başarmış olmanın mutluluğunu yaşıyor. “Gözbebeğimiz Lamponia Olive Oil’le hem ihracat yapıp, hem de ülkemizi tanıtırken hayallerimin gerçekleşmesini izlemek çok hoş bir duygu. Okumuş, bir yerlere gelmiş de olsanız hep bir ihtimal daha var. İşinizi severek yapabileceğiniz çok farklı kapılar hep var. Zeytin dünyanın en eski ağacı. Onlara dokunmak bile çok inanılmaz bir şey” görüşünü dile getiriyor.
Halihazırda zeytinyağlarının yanı sıra bir yandan zeytin kahveleriyle muhabbetlere ortak olduklarını, bir yandan zeytin pudralarıyla kadınların ve bebeklerin ihtiyaçlarını karşıladıklarını aktaran Merve Eren, ekliyor: “Zeytinyağı sabunumuz güzelliğe güzellik katıyor. ‘Zeytinyağı hayattır’ diye boşuna demiyoruz. Zeytinyağı aynı zamanda yaşam ruhu olan harika bir güç. O yüzden eczanelerde yerimiz hazır. Ürünlerimiz raflardaki yerini aldı. Bana bu işi öğreten Akın Bilgütay’a minnettarım.”
Zeytinin yağını, meyvesini, kısacası her ürününü bir mücevher gibi işleyip Lamponia’nın asil ruhu ile bütünleştiren Akın Bilgütay, ihracata da başladıklarını, dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini söylüyor.