Yapılan tüm bilimsel çalışmalar diyor ki:
Zeytinyağının kalitesini korumanın en iyi yolu paslanmaz çelik krom tanklarda saklamak
Zeytin, toplanması ve sıkılması ne kadar önemliyse saklanıp korunması da elzem olan kıymetlimiz… Bu doğal şifa kaynağının kalitesini bozmadan uygun şartlarda depolanması da gerekiyor. Peki, nasıl?
Zeytin hasadı ve sıkım zamanı… Tüm yıl boyunca beklenen, düşen her bir yağmur damlasının takip edildiği heyecanlı zamanlar… Kimimizin dedemizin anısını yaşattığı, kimimizin de bölgemizin hikayesinin adını verdiği göz nuru emeğimiz… Toplanması, sıkılması ne kadar önemliyse saklanıp korunması da elzem olan kıymetlimiz… Bu doğal şifa kaynağının, lezzetine doyum olmayan, sofralarımızın vazgeçilmezinin kalitesini bozmadan uygun şartlarda depolanması da gerekmektedir. Böylece hem kendi emeğimize, hem de ürünümüzü sunduğumuz müşterilerimize gereken saygıyı gösterebilmiş oluruz. Tüketicilere teslim edilmeyi bekleyen yağlar dinlendirme tanklarına alınmalı, bekletilerek posası çöktürüldükten sonra filtrasyondan geçirilip paketlenmesine başlanmalıdır. Kendi kullanımımız için de gerekli olan ve hasat zamanı kısa sürede çok çalışarak hazırladığımız zeytinyağını yıl boyunca sağlıklı şekilde tüketebilmemizi sağlayan doğru depolama tankları bir mecburiyet haline gelmiştir. Yapılan tüm bilimsel çalışmalar yağ kalitesini korumanın en iyi yolunun zeytinyağını paslanmaz çelik krom tanklarda saklamamız gerektiğini ortaya çıkarmıştır. Paslanmaz çelik yer üstü depolama tankları en ideal şartları sağlar ki paslanmaz çelik sac dışındaki metal depoların hiçbiri (eğer iç kısımlarında uygun bir resin kaplama yoksa) kullanılmamalıdır. Çünkü zeytinyağının kullandığımız hiçbir ekipmanla reaksiyona girmemesi gerekir ki bu sayede özgünlüğünü yitirmesin.
BUNLARA ÇOK DİKKAT EDİN
Yağımızı sakladığımız paslanmaz çelik tankların;
* Dışarıdan sıvı geçirgenliği olmamalıdır.
* Kullandığımız hammadde (krom çelik malzeme) yağa karşı hem kimyasal, hem de fiziksel olarak etkileşimsiz kalabilmelidir.
* Ortamdaki kokuları, tatları bünyesine almamalıdır.
* Oksidasyona sebep olabilecek metalleri içermemelidir.
Doğal zeytinyağlarının depolanmasında kullanılan metal yüzeyler aside karşı dayanıklı olmalıdır. Yağın çok değerlikli metal iyonlarla karşılaşmaması gerekir. Yüksek korozyon direncine sahip paslanmaz çelik krom saclar kullanmak metal kontaminasyonunu en alt seviyeye çekecektir.
Yağımızın kalitesini kullandığımız metal cinsi etkilemiyor. Buna ek olarak, diğer faktörlere de hem üreticilerimiz, hem de yağı yıl boyu kullanacak olan zeytinyağı sevdalıları gerekli özeni göstermelidir. Örneğin, takın dibinde biriken tortulara dikkat edilmesi gerekir ki saklanan yağın tat kusurları olmasın.
Zaman içinde bekletilen zeytinyağının içindeki zerrecikler ve zeytin meyvesi pulpu yerçekimine yenik düşerek deponun alt kısmında toplanacaktır. Eğer bu posadan ve karasudan oluşan karışımı ara ara dışarı almadan tankın içinde tutarsak lipaz aktivitesi sonucunda asit oranında yükselme meydana gelebilir. Kıymetli yağımızın hem aromatik özelliklerinin bozularak acılaşmasına, hem de istenmeyen kokuların ortaya çıkmasına ve yağın o ilk günkü tazeliğini yitirmesine sebep olacaktır. Yer üstü paslanmaz çelik zeytinyağı depoları yükseltilmiş sac ayaklar üzerine oturtulur ve tabanda bombeli ya da konik bir kısım oluşturulur. Bu bombeli kısmın en altında yine paslanmaz çelikten üretilmiş tahliye musluğu yer alır. Bu sayede dibe çöken zararlı katman belirli aralıklarla dışarı alınabilir. Bu şekilde yağımızın posadan kaynaklanan zararlı etkisini atlatmış oluruz.
HAVADAN, IŞIKTAN UZAK TUTMALI
Sadece depoda değil, depo üzerinde kullandığımız tüm armatürler, vanalar, numune alma muslukları, seviye göstergeleri de zeytinyağımızın şanına yakışır kalitede olmalıdır ki metal kontaminasyonu aklımızın ucuna bile gelmesin. Demir ve bakır içeren sarı döküm vanalar kimyasal korozyona davetiye çıkaracağından asla tercih edilmemelidir.
Paslanmaz çelik depo aldık ve posayı da dışarı atabiliyoruz… Yağı hem havadan, hem de ışıktan uzak tutmalıyız. Her ikisi de yağımız için başka birer tehdit unsurudur. Işığın, yağın oksidasyonunu hızlandırıcı etkisi vardır. Güneş ışığı gibi kuvvetli bir ışık kaynağı yağın içindeki klorofil ve karotende azalmaya neden olur, bu durum vitaminler açısından da istenmez. Tanklarımızı mümkün olduğunca sıcaklık farklılıklarından, ışık kaynaklarından etkilenmeyecek şekilde kapalı odalarda muhafaza etmemiz bu riskleri minimize etmemize yardımcı olacaktır.
Paslanmaz çelik depolama tankları opak malzeme özelliğini sağlar. Işık geçirmediği gibi ortamdaki kokuların da havayla birlikte taşınarak yağa nüfuz etmesini engeller. Yağlar uzun süre açıkta bırakılmamalıdır, havadaki oksijen zamanla yağları da okside etmeye başlar. Kullanacağımız bu hava geçirmeyen kapaklı paslanmaz çelik tanklarla oksijenle temasını kestiğimiz yağlarımız daha uzun süre muhafaza edilir. Ayrıca tankların içine azot gazı basılması eksilen yağ miktarı yerine ortaya çıkan havayı da ortamdan uzaklaştırmamızı ve oksidasyonu önlememizi sağlayarak asit seviyemizi standart tutmamızı sağlayacaktır.
BU YATIRIM ZEYTİNE GÖREVİMİZ
Öyle bir zenginlik ki bu, her bölgede, hatta bazen aynı yörede bile farklı lezzetleri bize sunabiliyor. Depolama kadar bu farklı nitelikteki yağları sınıflandırma da zeytinyağının güzelliği ve özgünlüğü için önem taşımaktadır. Farklı kalitedeki yağları birbirinden ayırıp ayrı ayrı depolarda saklamak hem kimyasal özelliklerini korumaya, hem de yağın niteliklerinin bozulmadan kalmasına yardımcı olacaktır. Serbest asitlik değerleri baz alınarak birbirinden farklı dinlendirme tanklarında saklanan zeytinyağları tüketicilere de farklı bedellerle sunulabilecektir.
Her yıl tekrar tekrar kullanılabileceğimiz paslanmaz çelik depolara bu yatırımı bir kere yapmak yıllardır bizlere bıkıp usanmadan meyvesini sunan zeytin ağaçlarının fedakarlığı yanında bir görev gibidir adeta.
Paslanmaz çelik depolarınızı her kullanımdan önce temizlemeyi unutmayın, sağlıcakla kalın.